4 Mayıs 1989 yılında lise öğrencisi olan Ata Akdağ ve Ozan Kotra’nın The Beatles grubuna duyduğu ilgi ve merak sayesinde tanışıp arkadaş olmalarıyla temelleri atılan grup, yanlarına 2 arkadaş daha alıp “SOS ve 6 kulak” adında amatör bir grup kurdu. 1989 yılında Ata Akdağ babasını elim bir kazada kaybetti ve bunun üzerinde grup “Onun Adı Hasan” şarkısını yazdı. 1991 senesinde ise gruba Armağan’dan sonra teorik bilgisi daha iyi olan Barış Bölükbaşı dahil oldu. Ata, Ozan, Barış ve Armağan ile birlikte Bekarlar grubunu kurdular. Grubun ilk konseri 1991 yılında hayatlarını sürdükdükleri Pendik’te bir düğün salonundaki çay partisiydi ve kısa zamanda Pendik’te meşhur oldular. Kısa sürede konserlere başlayan dörtlü o dönemde çok az bulunan Beyoğlu’ndaki rock barlarda ünlü grupların parçalarını ve kendi bestelerini çalmaya başladılar. Barlarda izleyici sayıları günden güne artmasına rağmen hala yeteri parayı kazanamıyorlardı. 1993 senesinde ne yazık kı davulcu Armağan bir trafik kazası geçirdi ve hayata veda etti . Grup bir üyesini kaybetmesi şokuyla aylarca bir araya gelemedi. Bu dönemde Ozan Kotra pop piyasasında enstrümanistlik yapmaya başladı Ata ile Barış ise barlarda birlikte çalmaya devam ettiler. 1994 senesinde gruba Hakan Çağlar (Timsah) girdi ve zorunlu davulcu değişikliği ile grup yeniden bir araya geldi.
Tam da o dönemlerde Fuat Gürer ile tanıştılar ve yıllarca sürecek usta çırak ilişkileri başladı. 1998 yılına kadar bir çok bestelerini demo kayıt haline dönüştürdüler fakat hiçbir plak şirketi albüm yapmadı çünkü onları ticari bulmuyorlardı. Nihayet 1998 yılında Hilmi Topaloğlu bir tesadüf sayesinde onları sahne aldıkları barda izledi ve Bekarlar dörtlüsünün kaderini değiştirecek bir hamle yaptı. Onları görür görmez “Kim Bunlar” diye bağırınca grubun adı Kim Bunlar olarak değiştirildi. Prestij Müzikle anlaşmalarıyla birlikte ilk albüm projeleri oluştu. Sahnede çaldıkları şarkıların saundlarını biraz yumuşatarak Dağlar Kızı Reyhan-Atabarı adlı albümü gerçekleştirdiler. Kayıtlar 3,5 ay sürdü ve Atabarı isimli ilk klipleri 100.000 izlenmeyi geçti. Grup bu ilk albümlerini kaybettikleri eski davulcuları Armağan Atar’a ithaf etti. Dönemin en ünlü ve satış yapan gruplarından biri olan Kim Bunlar kalıcı müzik yapan nadir müzik gruplarından olma yolunda emin adımlarla ilerledi.
Albümün ardından gerçekleşen 38 konserlik yaz turnesi ve Beatles imajıyla yaşanan bu macera sonunda grup hatrı sayılır bir para kazanamadan bu gereksiz ünlülüğü sonlandırmaya ve kendilerini gerçek duruşuyla ortaya koymaya karar verdi. İlk albümleri iyi satış yapan grup Prestij’in patronlarını “Dünyada yeni bir salgın müzik var ve bunu Türkiye’de ilk biz yapacağız. Punk gibi bir şey… İnanın çok tutacak..” diye ikna ettikten sonra Erekli Tunç stüdyosunda çalışmaya başladılar. Yıldıray Gürgen’in katılımıyla 2 ay prova ve 28 gün kayıt olmak üzere 3 ayda albümü tamamladılar. Blur’den Beatles’ın Sergeant Pepper’ına uzanan zaman zaman enerjinin zaman zaman da deneyselliğin tavanına vuran “Ve” albümü yayınlandı. Kim Bunlar adıyla yayınlanan bu albümde bulunan “Döverim” isimli esere Cem Şeftalicioğlu tarafından bir klip çektiler. Prestij’deki mali sıkıntılar, albümün az satışı ve Reha Muhtar’ın grup üyeleri ile ilgili yaptığı satanizm konulu haberler derken grup üzerlerine yük olan Kim Bunlar ismini Prestij Müziğe bırakarak yeni bir yola adım attı. Bu dönemin henüz başında Barış Bölükbaşı Akdağ ve Kotra ikilisinin baskınlığından kaynaklanan mutsuzluğunu gruptan ayrılarak sona erdirdi. Bölükbaşı’nın yerine Kotra’nın 1996 yılında bir videosunu izleyip beğendiği Çağatay Kehribar gruba dahil oldu. Ekip Flört adını benimsedi grubun adının neden Flört olduğu hakkında belli bir konuşmaları yok ancak 2015 yılında çektikleri Tehlikeyle Flört filminde Ozan Kotra: “Bir gün Timsah “Pink Floyd çok güzel bir grup” dedi ben de “O zaman bizim grubumuzun adı Pink Flört olsun” dedim ancak sonradan Pink’i çıkardık ve grubun adı Flört olarak kaldı.”dedi.
Ağdaş müzik ile anlaşan Flört albüm kayıtlarına başladılar ancak Kotra ve Akdağ arasındaki o zamana kadar yaratıcı olan gerilim grubu zaman zaman kopma noktasına getirdi ve sonrasında ayrılıklar peş peşe geldi Ata Akdağ ve Timsah gruptan ayrıldı. Kaydedilen albüm ise 2001 yılında Flört adıyla yayınlandı ve Yalnızlık Mevsimi albümün çıkış parçası olarak düşünüldü ve bu şarkıya klip çekildi. Ata Akdağ’ın ayrıldığı dönemde Kotra ve Kehribar birlikte şarkı üretmeye başladılar. Bu dönemde Kotranın mistik bir arayış içine girmesi albümün akışına damgasını vurdu. Bu dönemlerde Orkun Bagatur davulcu olarak ve Uğur İşgüder de bas gitarist olarak gruba katıldı. Bu albüm ile Kotra ve Kehribar ikilisi kıvamını tamamen bulmuştu. Grubun klavyecisi olmasa da elektronik soundların kullanıldığı bu albüm 8 ayda kaydedildi. Grubun 2003’te Seyhan Müzik etiketiyle çıkardıkları “Cemiyette Pişiyoruz” isimli albümlerinin hemen ardından Kotra’nın 2004 yılında aniden askere alınışı ile çalışmalara ara vermek zorunda kaldılar ve konserleri ertelediler. Kotra’nın askerden dönüşü ile 2005 yılında Shaft gibi bazı ünlü mekanlarda albüm kadrosu ve konserler verilse de bu kadro da devamlı olmadı. BKM organizasyonu ile çalışmalarına tekrar başladılar ve ilk olarak Ankara‘da dinleyicilerin karşısına çıktılar.
Türk dilinin en doğru şekilde kullanılmasına inanan Flört şarkıları aracılığıyla dinleyicileriyle Flört ettiklerine inanıyorlar.
Eylül 2006‘da Timsah gruba yeniden dahil oldu ve grup Bayar Stüdyosunda trio olarak 2 şarkı kaydetti . Hemen akabinde Timsah’ın ayrılması ile 2003 yılında gruba eşlik eden Ataç Ülker gruba yeniden katıldı ve onun tavsiyesiyle Özgür Yenilmez gruba alındı .Böylelikle yeniden dörtlü olan grup 6 yeni şarkı daha kaydetti 2007 yılına kadar kadrosunda Ozan Kotra, Çağatay Kehribar, Ataç Ülker ve Özgür Yenilmez olarak devam edildi. 2007 yılına kadar süren bu ara dönemde Kotra dublaj çalışmalaraına ağırlık verdi Kehribar ise Flört öncesinde başladığı Yaşar Kurta sahnede eşlik çalışmalarına devam etti. 2007 yılında Kotra ve Kehribar birlikte Bay Papağan adlı dublaj ve müzik stüdyosunu kurunca ilk etapta 2 yeni şarkının prova kaydını yaptılar.
2008 başı itibari ile grup Bayar stüdyosunda kaydedilen eserlerin yeniden kaydına başladı ve gruba eklenen Ülker ve Yenilmez grup dışı kaldılar. Bu dönemde Timsah’ın gruba katılımı ile birlikte tüm albüm yeniden kaydedildi. Flört’ün kaydı devam eden albüm sonrasında ise öncelikle sadece plak olarak basılması düşünülen psychedelic bir albüm ve ardından “Sürreal” adını verdikleri bir albüm vardı. Albümün çıkışı çeşitli sebeplerden dolayı nisan 2010’u buldu. Yeni albümleri Demli’yi 27 nisan 2010 tarihinde Seyhan Müzik etiketiyle çıkardılar.
Uzun süredir sahnelerden uzak kalan Flört yeni albümün ilk konserini İstanbul Ghetto’da verdi ve devamında 60 a yakın konserle Demli şarkılarını dinleyicileriyle buluşturdu. Grup üyeleri bu dönemde 30’lu yaşların ortalarındaydı fakat hem alternatif müzik seven gençleri hem de 70’lerin Anadolu Pop’uyla büyüyen nesli kendilerine çekebildiler. Kendilerine has bir dinleyici profili yakalayan Flört bu sefer yeni bir albüm için 7 yıl bekleme niyetinde değildi. Sonraki albümün şarkıları bir bir ortaya çıktı. 1995 senesinde Lan Oğlum Böyle Olmaz ilk adaylardan biri oldu. 2001 de yazılan Dün TRT’de izledim de albümün en güçlü şarkılarından biri olarak listeye girdi. Beste arşivinden çıkan bu şarkıların yanı sıra yeni şarkılar da yazmaya koyulan grup üyeleri tamamı analog teknoloji ile gerçekleşştirilen Anadolu Beat albümünü 2012 yazında yayınladı. Anadolu Beat grubun takipçileri tarafından büyük ilgi gördü bunun yanı sıra bu albüm Flört’ü geniş bir dinleyici kitlesiyle tanıştırdı. Dün TRT’de izledim klibinin gördüğü ilgi sayesinde çocukların da severek dinlediği bir grup kimliği kazandı. Basit ve akılda kalıcı melodileri ve enerjik klibiyle öne çıkan Dün TRT’de izledim Flörtü popüler müzik sahasına taşıdı. Albümün ikinci klibi “Biz” ise yine aynı şekilde ilgi gördü ve grubun vazgeçilmezleri arasına girdi. Anadolu Beat albümü Flört’ün türkçe sözlü pop-rock alanında artık önemli bir yer edindiğini kanıtlar niteliğinde.
Art arda gelen Demli ve Anadolu Beat albümleri sayesinde Flört, uzun zamandır yakalamaya çalıştığı kitleye kavuştu ve 2000 yılında başlayan uzun yolculuğun meyveleri toplanmaya başlandı. Flört evvelinde, müzik alanında 10 yıllık bir öğrenme süreci geçiren grup üyeleri 2001’den itibaren yaptıkları her albümde özenli ve disiplinli çalışarak grubun diskografisine özel ve değerli şarkılar bırakmayı başardı. Flört konserlerinde yeni şarkılarının yanı sıra eski şarkılara da büyük bir rağbet olması bunun göstergesi. Flört geç sayılabilecek bir sürede üne kavuştu ancak geride bıraktıkları şarkıların keşfedilmesi ile her geçen gün dinleyici sayısını arttırdı. Müzik üretimleri için kendi kurdukları Bay Papağan stüdyosunda uzun saatler harcayan grup üyeleri, sadece şarkı yazıp bestelemekle yetinmeyip, yeteneklerini sinema alanına da taşımaya karar verdi. 2012’nin Mart ayında vizyona giren Patlak Sokaklar: Gerzomat filminin müziklerini yapan Flört, bu dönemde kendi film projelerine başlamaya karar verdi. Tehlikeyle Flört adını taşıyacak filmin senaryo yazarı olarak önce Tuna Kiremitçioğlu düşünüldü. Yönetmenlik koltuğunda ise tanınmış görüntü yönetmenlerinden Soykut Turan oturacaktı. Proje, var olan zorluklar sonucunda bir müddet rafa kalktı ancak Limon Yapım ile anlaşılması neticesinde tekrar gündeme geldi. Bu kez senarist olarak Murat Özsoy düşünüldü, yönetmen koltuğuna ise Murat Şenöy oturdu. Plak yapma hayalinin peşinde koşan 3 müzisyenin maceralı ve eğlenceli hikayesinin anlatıldığı film 1 Mayıs 2015’de vizyona girdi. Sadece senaryonun içeriği değil, Flört’ün müziği ve samimi tavırları da oyuncu kadrosu üzerinde etkili oldu. Grup üyelerinin “Müzikal olmayan, ama bol müzikli bir film” diye nitelendirdikleri Tehlikeyle Flört, gişede büyük bir ticari başarı yakalayamasa da, izleyici ve eleştirmenler tarafından beğeniyle karşılandı, IMBD sitesinde 6,9/10 puan almıştır. Filmin, güncel siyasi olaylara göndermelerle dolu altmetni de dikkatlerden kaçmadı.
Tehlikeyle Flört filmi, kurucu üye Ata Akdağ’ın gruba dönüş sürecinde önemli kilometre taşlarından biri oldu. Akdağ hem filmde rol alıp hem de post-prodüksiyon sürecinde grup üyeleriyle stüdyoda uzun bir üretim mesaisi paylaştı. Akdağ, grubun 2016’da yayınlanması düşünülen yeni albümünün kayıtlarında da vokali ve klavyesi ile grubun müziğine dahil olmaya başladı. Nihayet, 12 Eylül 2015 İstanbul Bronx konserinde Flört kurucu dörtlüsüne kavuştu ve Ata Akdağ uzun bir aradan sonra ‘resmi üye’ sıfatıyla sahnedeki yerini aldı. Ata Akdağ’ın grubu dönüşünü kutlamak ve yeni albüm öncesi dinleyicilerine hoş bir sürpriz yapmak isteyen Flört ilk albümde yer alan bir Akdağ & Kotra bestesi olan “Onun Adı Hasan”ı yeniden düzenleyip Kasım 2015’te şarkıyı kliplendirdi. 2014 yılında Pasaj Müzik etiketiyle yayınlanan ve birkaç yeni kayıt dışında, grubun eski şarkılarının internet versiyonları ve yeniden çalımları barındıran Hücum Kayıtlar albümü ise başarılı bir satış grafiği yakaladı, ancak Tehlikeyle Flört filmine harcanan uzun mesai yüzünden promosyonuna gerekli önem verilemedi.
Flört grubu Hücum Kayıtlar albümünden 2 yıl sonra 26 Mayıs 2016’da Pasaj Müzik etiketiyle “Aşk Böyleymiş Meğer” isimli albümü çıkardı. Albümde 5 adet Kotra & Akdağ şarkısı yer aldı. Grubun uzun yıllardır dostu olan ünlü sanatçı Fuat Güner ise albümde prodüktör kimliğiyle yer aldı. Klibe adını veren “Aşk Böyleymiş Meğer” şarkısına çekilen klip 1,2 milyon izlenme aldı.
Uzun bir süre albüm gelmez diye beklerken 14 Temmuz 2017’de Bambaşka raflardaki yerini aldı. Bambaşka’da grubun 16 yıl önce yazdığı ve en önemli parçalarından birisi olan Rasta Baba’nın devam şarkısı, Rasta Baba 2 dikkat çekti. Flört’ün her albümü gibi Bambaşka’da analog mecraya kayıt edildi. Albümün sound’unda ise ünlü ses mühendisi Babis Biris’in imzası var. Fuat Güner’in süpervizörlüğünü üstlendiği albüm, Arpej Müzik etiketiyle yayımlandı.
Bambaşka albümlerinden sonra uzun bir süre durgun geçti. Ta ki 17 Ocak 2019’da Hakan Çağlar(Timsah) sosyal medya üzerinden “Flört’ün bu yeni oluşumuna şahsım dahil değildir” diyerek Flört’ten ayrıldığını ve Timsah’ın Gözyaşları isimli yeni bir grup kurduğunu söyleyene kadar. 20 Ocak 2019’da ise Flört grubunun resmi instagram hesabı “Sevgili Hakan Çağlar bir yıl önce gruba deklare ettiği ayrılma kararının, kesin ve şu aşamada geri dönülmez olduğunu bir kez daha ifade edip görüşme talebini geri çevirmiştir… Fikrini değiştirmediği müddetçe, üzülerek de olsa tercihine saygı duymak ve yeni projelerinde başarılar dilemekten başka yapabilecekbir şey yok ne yazık ki…” yazarak artık tamamen yollarının ayrıldığını ifade etti.
Hakan Çağlar’ın ardından davulcu olarak gruba Orkun Bagatur dahil oldu. 5 Temmuz 2019 da Ata, Ozan, Çağatay ve Orkun Rasta Baba 2’nin klibini çektiler ve zaten ilgi gören şarkının klibi de yoğun ilgi gördü ve yaklaşık 500.000 görüntülenme aldı.
Orkun Bagatur’u da Flört’e katarak eski şarkılarına klip çekmeye devam ettiler. Pandemi döneminde konserleri iptal olan Flört grubu sosyal medyada şarkılarına uyarlama yaparak ve evde söyleyerek paylaşıyorlar. Uzun ve dönemeçli bir yoldan geçip buralara kadar gelebilmeleri aşırı güzel ve umarım çizgilerini bozmadan devam ederler. umarım en yakın zamanda flörtleşiriz.
İzmir’de yaşıyorum. 17 yaşındayım.
Mükemmel bir yazı olmuş