Avni (Fatih Sultan Mehmet)
Şair

II. Mehmet veya sık kullanılan unvanıyla Fatih Sultan Mehmet,
( 29 Mart 1432 – 3 Mayıs 1481) yedinci Osmanlı padişahıdır. Sultan II. Murad ve Hüma Hatun’un oğludur. İstanbul’u fethetmesinden sonra “Fatih” lakabıyla anılmıştır. İstanbul’un fethi, Orta Çağın sonu Yeni Çağın başlangıcı olmuştur. Bundan dolayı Fatih, “çağ açan hükümdar” olarak da tanınır. İstanbul’u fethetmesinden sonra Caesar (Sezar, Kayser) unvanını da kullanmaya başlamıştır. İstanbul’un fethiyle bin yıllık Bizans İmparatorluğu son bulmuştur. Fatih, çıkardığı yasalarla devleti önemli ölçüde yeniden biçimlendirmiştir.
Bilime, tarihe ve felsefeye özel ilgi gösterdi.Türkçe”den başka Arapça, Farsça, Latince ve Yunanca kitaplardan oluşan özel bir kütüphanesi vardı. “Avni” takma adıyla Şiirler yazdı. Şiirleri Fatih Divanı (1944), Fatih’in Şiirleri (1946), Fatih ve Şiirleri (1959) gibi adlar altında basıldı. Bilim adamlarını ve edebiyatçıları destekleyen Fatih, nesir ustası Sinan Paşa ile şair Ahmet Paşayı vezirliğe kadar yükseltti. Ünlü matematikçi ve astronomi bilgini Ali Kuşçu’nun İstanbul’da kalmasını sağladı. Fatih, İtalyan ressam Gentile Bellini’yi 1479’da İstanbul’a getirterek resimlerini yaptırdı.
Fatih Sultan Mehmet, Avni mahlâsıyla şiirler yazmış, divanı olan ilk Osmanlı padişahıdır. Fatih’in şiirlerinde önemli bir harp adamı olması ile tezat düşen hassas bir ruhun izleri gözükür. Devrinin önemli şairlerine taş çıkartacak derecede şiir bilgisi olan Fatih’in şiirlerinde kuvvetli bir lirizm ve ahenk gözükür. Fatih bilim ve sanatın her dalını seven, âlim ve sanatkârları himaye eden, musikiye ve şiire ve güzel sanatlara düşkün bir padişahtır.
Ölüm korkusu, dünyanın gelip geçiciliği, Yüce irade karşısında duyulan çaresizlik gibi divan şairlerinin yazmaktan usanmadığı klasik konulara ve benzetmeler şiirlerinde karşımıza çıkan unsurlardır. Avni’nin bazı şiirlerinde buluş değerinde hayallere ve zengin fikirlere sık sık rastlamak mümkündür. Divan şiirinin geleneklerine uygun olarak gerçek dost bulmanın zorluğundan, anlaşılamamaktan, ayrılıktan, güzellerin eziyetlerinden, gönülden, felekten şikâyet eden şiirler yazmıştır. Şeyhi , ve Ahmet Paşa ile Şirazlı Hafız ve SA’Dİ ŞİRAZİ gibi lirik ve didaktik Türk ve Iran Divan şairlerinin etkisinde kalmış olduğu söylenebilir. Gazellerdeki didaktik eda ve atasözlerine yakın söyleyişler SA’Dİ ŞİRAZİ ve Hafız’dan gelen etkileri daha açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
Eserleri
Şiirleri
Aşk İle Viran İden Gönlini Ma’mûr İstemez
Bâde-i Nâb İle Buldu Rûh-ı Cânân Revnak
Sâkiyâ Mey Sun Ki Bir Gün Lalezar Elden Gider
Cananını Kasteder
Kimsesiz Hiç Kimse Yok
Ağlasa Derd-i Derûnum Çeşm-i Giryânım Sana