Güneşte gölgesiz aynalarda kaçağım.
Gece huysuzlanan bir çocuk gibi uykusuz,
Yanıldığım kadar insan,
Düşlediğim kadar yaşamaktayım
Bu yüzyılda korkabildiğim kadar kadınım.
Bu kış ayaklarından üşüyen evsizler gibiyim
Ayrılıkta ısınamıyorum
Kırık bir camda buluyorum aksini
Kaçtı yaşım ve bu sokaktan kaçıncı geçişim
İnan ki unutuyorum.
Ellerin ceplerinde başın hep biraz eğik, önünde
Yürüyorsun, ödü kopuyor sokağın.
Sevdam, ortasından yırtılan bir defter misali
Uzaklar bildirmez belki ama izi orada bir yerde.
Bileklerimde hasret
Özlemek avuç içlerim
Ama en çok gözlerim
Bir baksan göreceksin
Bir bakabilsem göreceğim yine
Hoyrat kalbinin sıcacık yüzünü
Bak bir köşe başı yağmuruna tutuluyorum
Şimdi gün doğmuş gün batmış umrumda mı?
Enine boyuna koca bir sensizlikteyim
Ve bu gece epeyce fazlayım dünyaya
Yalnızlığı bildin mi hiç?
Yüreğinde yangınla donarak can verenlerin nefesinde yalnızlık.
Diyorum epeyce fazlayım dünyaya
Nasılsa gittikçe unutulan bir ölüyüm senin nezdinde
Sokağın hep üşüyen yanıyım…

Hisli kalplerde güçlü kalemler olmaya inanmışlığın kadim yolcusu ??İnanmak ve hep düşlemek yetecek elbet…