Bir yerde var olmak o yere ait olmak mıydı bilinmez fakat bir yere ait olmadığını anlamak çokta uzun sürmez.
Bakmak ve görmek aynı şey değildir. Şu an semtimin sokağında ne bir çöp ne de bir kömür kokusuna rastlanır. Ama benim gördüklerim ve aldığım koku olduğum yere ait olmadığımı gösteriyor.
Kırık dökük, irili ufaklı evin bacasından siyah dumanın çıktığı ve genzine dolan kömür kokusundayım. El değmemiş sokaklara, kamburu çıkmış, küf kokulu dükkana tutunmak mıydı bir yere var olmak? Olduğum yere ne kadar liyakat ettiğimin farkında olmama izin vermiyor bu koku.
Bir, iki, üç… kesik ve yara bandı. Sisten görünmeyen yolda yürürken saydığım caddelerde gezinirken yerde buluyorum kendimi. Oysa ne bir sis ne de bir kesik var ortada.
Konum bir insana bakmayı da görmeyi de öğretirmiş. Ait olduğun yerin yollarında gezinmek.. ah! Karlı havada gökkuşağı görmek gibi bir şeydir. Kıyıları belirsiz, koca bir okyanusta hiç boğulmadan kulaç açmak gibidir.
Ait olduğunu anladığın yer, seni sen yapan yerdir. Haritada kendine bir yer arama.