Korku, endişe, umut ve daha niceleri…
Bir sesi beklemek… ” Buradayım ben buradayım…” diye bağıran bir sesi beklemek… Hatta bazen bağıramayan bir insanın sesini , sadece bir nefesi duyabilmek için, kendi nefesini tutarak o nefes sesini beklemek.
Umutla beklemek, korkuyla beklemek… Ya aykınlarım varsa altında, ya dünyayı bir kere görememiş bir bebek varsa ya da bir anne evlatlarını bekliyorsa o enkazın başında korkuyla.
Gelenlere sevinmek; ama gidenlere yanarken tepki gösterememeye ne demeli? Mesela hangi teselli avutur bu insanları?
Dilerim hiç kimsenin bedeni, kalbi, ruhu, aklı kalmaz o enkazların altında.
Toplam Ziyaret Sayısı: 596