fbpx

Geceyim

Korku/suzluğum

Elimden yitip gitmesinden, her şeyin yok olmasından korkuyorum. Değer verdiğim birkaç şey varken onların bile peşi ardı sıra hayatımdan çıkmasına gücenmiyorum üzülmüyorum; en sevdiğim kitabım yok oldu, sevdiğim kıyafetlerim nerede bilmiyorum, dün güldüğümüz insanlar artık yok. Gözlerimi kapatınca varmak için attığım bir yer değil, bir durum bile yok. Korkuyorum çünkü yok.

Her şeyden ayrılmak gibi ama yalnızlık değil bu. Sanki kabuğum değişiyormuşta içinde olan benden de az götürmüyormuş gibi. Aynaya baktığımda değer verdiğim kendimin hoşuna giden saç şeklim bile yok artık. Korkum korkusuzluk oldu yenilmekten korkmazken, düşerken de aldığım acıdan da rahatsız olmuyorum.

Korkmak istiyorum. Kaybetmekten, hata yapmaktan deli gibi korkmaya ihtiyacım var. Çikolata ve şekerlerden fazla yiyorum diye beni cezalandıracak beni suçlayacak hiçbir şey kalmadı elimde, kendim bile fazla kilo alırım diye kızmıyorum korkutamıyorum kendimi.

Çok büyük suç işledim ben, toplum gibi korkmayı beceremez oldum. Artık duygu sellerine kapılmıyorum, Camus’un yazdığı o adama kızardım halbuki. Duygusuz gibi gelirdi; annesinin vefatında içtiği portakallı çayla, gecesine seviştiği kadınla. Şimdiyse onu en çok anlayan da ben oldum galiba. Duygusuz değildim yitirmekten korkmaz oldum aslında, yitmenin olumsuzluğunun yitmesinden korkar oldum, korkumun tepesindeyken onun kendi içinde devinmesine kayıt gösteremeyecek kadar korkusuz ve korkar oldum.

Kötü anıları, kötü şarkıları, kötü gelecekleri düşünürken bile teslimim artık, korkmuyorum; depremlerin can götürmesinden, en sevdiğim oyuncağın çalınmasından. Yoksa anlam vermekten mi korkuyorum da artık her şeyin anlamsızlaşmasından dolayı mı başıma gelen bu korkusuzluk. Anlamımı yitirmeyen bir bende ben mi kaldım şimdi. Kendi ölümüm bile benim korkumdan kifayetsiz, değersiz.

Nasıl da korkuyorum korkusuzluğumdan, tir tir korkuyorum. Yokluğun var olmaya çalıştığı bir korkunun içindeyim, her zamanki gibi var olanın yok olmaya başladığı değil.

Önce sessizlik kaplasın duvarları

Çalınan diller boyasın o duvarları

Saat sökülmez olsun artık

Ölümsüz olsun insanlar


Değerlensin tüm taşlar

Aksın bir nehir gibi kanlar

Korkuyorum artık korkusuzluğumdan

Geri geri gelsin

Anlam yiterken, korksun var olan

0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
%d blogcu bunu beğendi: